22 Kasım 2024
Camiler

GÜLÜK CAMİ – KAYSERİ

Yerel geleneğin dışında abidevi bir çini mihraba sahip olan Gülük Cami, bu özelliği ile Kayseri eserleri arasında ayrıcalıklı bir konuma sahiptir.
       Gülük Cami, Kayseri ili Melikgazi ilçesi Gülük Mahallesi’nde yer alır. Danişmentliler döneminde yaptırılan Gülük Külliyesi, cami medrese ve onların hemen yanında yer alan ve günümüzde bulunmayan hamamdan oluşmaktadır.
        Külliyenin veya caminin inşa tarihini ve banisini belirten bir kitabesi yoktur. Yapı üzerinde bulunan iki kitabeden daha eski olanı kuzeydoğu cephede yer alan ve sonradan eklenen taçkapı üzerindedir. Bu kitabeye göre yapılar 1211 yılında Sultan Mehmet Melik Gazi’nin yeğeni olan Yağıbasan Mahmut kızı Atsız Elti Hatun tarafından onartılmıştır. Taçkapı üzerindeki bu kitabe üç satırdan ibaret olup, Selçuklu sülüsü ile yazılan kitabesinin Türkçesi şöyledir: “Bu binayı Keyhüsrev’in oğlu, dünya ve dinin şerefi, fetihler sahibi, Müminlerin Emiri’nin ortağı, büyük Sultan Keykavus’un hakimiyeti zamanında, Allah’ın en zayıf kulu, iffetli kadın, Yağıbasan oğlu Mahmud’un kızı Atsuz Elti Hatun 607 (1210) yılında onartmıştır.”
        1334 tarihinde meydana gelen deprem sonucu zarar gören yapı, ikinci defa 1335 yılında Alemuddin oğlu Külek tarafından onartılmıştır. Onarım ile beraber cami için düzenlenen vakfiyesinde birçok arazi giderlerini karşılamak amacıyla camiye vakfedilmiştir. Bu vakıfnamede medreseden bahsedilmemektedir. Bunun muhtemel sebebi, deprem ile yıkılmış olan medresenin onartılmayarak bir bölümü ile cami harimi içine dahil edilmiş olabileceğidir. Bu durumda medrese 1335 yılından sonra bir daha kullanılmamıştır. Ancak 1970’li yıllarda yapılan restorasyon çalışmalarında cami içinde sondaj çalışmaları ve araştırmalar yapılarak toprak altında kalan bölümler ortaya çıkartılmıştır. Bu şekilde medresenin varlığı anlaşılabilmiştir.

        MİMARİ YAPISI 
        Eser tümü ile 34×25,5 metre ölçülerinde enine dikdörtgen bir alanı kaplamaktadır. Caminin ince yönü blok taşlarla inşa edilmiş olup; değişik onarımların izleri oldukça belirgindir.
        Binanın güney cephe duvarında iki alt ve üç üst penceresi bulunmaktadır. Bu pencerelerden biri alt ve üst cami bölümüne diğerleri ise medrese bölümüne aittir. Batı cephesinde yer alan alt pencere ise iki katlı medresenin üst odalarına aittir. Doğu cephe duvarı ise zeminde 2,5 metre yükseklikte dört adet dikdörtgen pencere vardır.
        Caminin kuzey cephe duvarı ise caminin ve medresenin ön cephe duvarıdır. Bu cephede, kuzey doğusunda bulunan ve Atsuz Elti Hatun tarafından yaptırılan Taçkapı, ondan sağa (batıya) doğru 11 metre uzaklıkta cami kapısı ve cami kapısından yaklaşık 8 metre uzaklıkta ise medresenin giriş kapısı bulunmaktadır.
         Cami kapısının kemeri, dokuz ince yonu taşından meydana gelmiş olup; hemen üzerinde bir rozet ve 1335 tarihli onarıma ait kitabe bulunmaktadır. Cami kapısının kemerindeki üzengi taşları profillidir.

Cami girişinde aynı zamanda mihrap aksının bulunduğu ve kuzey-güney doğrultusundaki derinliği 22.66 m., genişliği ise 5.56 ile 5.80 m. arasında değişen bir sahına rastlanmaktadır. Bu sahın güneyinde mihrap, kuzeyinde kapı, doğu ve batı yönlerinde ise ayaklar ve kemerlerle sınırlandırılan orta sahın durumundadır.

        Caminin giriş bölümü 45,54 m. genişliğinde, 3,73 m. derinliğinde olup, bu bölümün döşemesi cami döşemesinden 58 cm. yüksekliktedir. Bu bölümün üstü mihrap doğrultusunda dik olarak uzanan çift merkezli beşik tonoz örtmektedir.
        Caminin avlu mekanı doğu ve batı yönlerinde değişik açıklıktaki üç kemer ve dörder ayakla sınırlandırılmış olup, üstü yine giriş bölümünde olduğu gibi çift merkezli beşik tonoz ile örtülüdür. Bu tonozun orta kısmında 3,80×5,80 m. ölçüsünde dikdörtgen bir açıklık vardır. İlk hali Selçuklu mimarisinde görülen ve cami ortasında bir açıklık (ışıklık) olduğu tespit edilmiştir. Bu açıklık sonradan doğu ve batı yönlerine yapılan ek kemerlerle kareye dönüştürülmüş ve buraya 3,60 m. çapında bir kubbe yapılmıştır.
        Caminin mihrabının bulunduğu bölüm 5,50×5,56 metre ölçüsünde kare mekandır. Doğu, batı ve kuzey yönleri kemer ve ayaklarla sınırlandırılmış olup, güney duvarında kubbe eteğine kadar yükselen çini mihrap bulunur. Mihrap üstü kubbesi güney duvar ile doğu, batı ve kuzey yönlerindeki kemerlerin aralarında yer alan trompvari şekilde tuğladan inşa edilmiş üçgen nişlere oturmaktadır.
        Bu bölümün kıble duvarında bulunan mozaik çini mihrap, anıtsal boyutlara ulaşmış ölçüleri ve dekoratif görünüşü ile bütün mekâna hakim bir unsur olarak belirmektedir. Kubbe eteğine kadar çıkarak 7,32 m. yüksekliğe ulaşan 4,20 m. genişliğindeki bu muhteşem mihrap sağ tarafında bulunan 90 cm. enindeki minbere yer açmak amacıyla 30 cm. kadar sol tarafa yanaştırılarak akstan kaydırılmıştır. Mimari süslemede çiniyi yer yer kullanmış olmakla birlikte, daha ziyade mahalli bir malzeme olan taşı benimsemiş bulunan Kayseri’de mahalli geleneğin dışına çıkılarak ortaya konmuş böylesine muhteşem bir eserin varlığı, mozaik çini mihrapların bir gelenek halinde inşa edildiği Konya ile bir bağlantı kurmak suretiyle açıklanabilir. Yapım tarihi ve ustası kesin olarak bilinmeyen bu mihrap sanat tarihi araştırmacıları tarafından 13. yüzyılın ikinci yansına veya sonlarına tarihlendirilmektedir.
        TAÇKAPI 
        Atsuz Elti Hatun tarafından yaptırılan onarımda kuzey cephe ile doğu cephe duvarlarının bitiştiği köşe 45 derecelik pahla kesilmiş ve meydana gelen yüze 4,09 m. genişliğinde, 6,76 m. yüksekliğinde bir taçkapı inşa edilmiştir.
        Taçkapının en dışında 18 cm. genişliğinde düz bordür vardır. Taçkapıyı çepeçevre kuşatan ve bunun iç kısmında yer alan 24 cm. genişlikte, 6 cm. derinlikteki iç bükey bordürün içi birbirini takip eden üç köşeli yarım yıldızlarla süslenmiştir. Bunun iç kısmında yüzeyi geometrik geçmeli bir örgü motifi ile dekore edilmiş 23,5 cm. genişliğindeki bordür vardır. Bu motifte 2 cm. genişliğindeki taş şeritlerin muhtelif yönlere uzantılarından sekizgen, beşgen gibi çeşitli geometrik şekiller meydana gelmiş ve bu şekiller de yüzeyden 1 cm. kadar kazılarak ışık-gölge kontrastı temin edilmiştir. Bu bordürün iç tarafında eşik kotundan 2,50 m’ye kadar yükselen ve giriş nişinin her iki yanında yer alan silindirik sütunçeler bulunmaktadır. Bu sütunçeler yarım daire şeklinde sütun başlıkları ile son bulmaktadır. 

KAYNAK: KAYSERİ VALİLİĞİ