24 Nisan 2024
Ören Yerleri

LİMAN TEPE ANTİK ALANI – URLA / İZMİR

İzmir körfezinin güney sahilinde bulunan Liman Tepe, günümüzde Urla’nın İskele mahallesinde yer almaktadır. Antik Klazomenai kenti de aynı alanda ve Karantina adasında yer almaktadır. Bu ada bilindiği gibi daha Klasik Çağ’da anakaraya bağlanmıştır. Bu nedenle Liman Tepe bir yerde rahatlıkla “Prehistorik Klazomenai” şeklinde de tanımlanabilir.
Bir arkeolojik merkez olarak Liman Tepe, Karantina adasının tam karşısında bir yarımada üzerindedir. Bu yarımada günümüzde en kuzeyde bulunan yüksek kayalık alandan güneye doğru tedrici olarak alçalmakta ve kıyı ovası ile bütünleşmektedir. 1930-1940 yıllarına ait fotoğraflara bakıldığında Liman Tepe’nin çok daha farklı bir durumda olduğu görülür. Bu yıllarda Liman Tepe tam bir höyük yapısına sahiptir. Bu höyüğün en yüksek noktası günümüzdeki en yüksek kayalık alanın 50 m kadar güneyindedir. Yani kayalık alan daha çok höyüğün yamaçları şeklinde görülmektedir. Zaman içinde gerek yeni tarım alanları kazanmak, gerekse yeni inşaat alanları yaratmak amacıyla höyük tahrip edilmiş ve sonuç olarak orijinal yüksekliğinden en az 5 m kaybederek günümüzdeki durumuna gelmiştir.
Gene aynı zaman içinde, Liman Tepe üzerine yazlık evler inşa edilmiş ve dolayısıyla höyük üzerindeki arkeolojik açıdan değerlendirilebilecek alanlar büyük ölçüde daralmıştır. Ayrıca İzmir-Çeşmealtı yolu da Liman Tepe’yi doğu-batı istikametinde kat etmektedir. Bu anayol sadece mevcut kazı alanlarını daraltmamakta, aynı zamanda kazı çalışmalarını da büyük çapta engellemektedir. 

Liman Tepe en azından M.Ö. 4. binden 2. bin sonuna kadar tüm kültürleri kesintisiz olarak yansıtmaktadır. Antik Klazomenai kenti de dikkate alınacak olursa, Klasik Çağ’ın sonuna kadar kültürel süreklilik devam etmektedir. Bu özellik Batı Anadolu’da sadece Liman Tepe’de görülmektedir. İzmir bölgesinde tespit edilen ve kazılan prehistorik merkezler Liman Tepe ile birlikte büyük bir kültürel birikimi ortaya koymuştur. Aynı zamanda güçlü bir ekonomik yapıya sahip olan bu birikim Ege dünyasını aşarak tüm Doğu Akdeniz’le, Balkanlar’la ve hatta Kafkasya ile bağlantı içindedir. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gerçekleştirilecek olan kazı ve araştırmalar, aynı doğrultuda daha somut veriler ortaya koyacak, Anadolu’nun büyük kültürel potansiyeliyle beslenen İzmir bölgesinin arkeolojik zenginliğine yeni boyutlar kazandıracaktır.
Yeni gelişmeler ışığında Urla Belediyesi katkılarıyla Antik liman orijinal haliyle, o günün kullanımına uygun gemileri ile tam bir açık alan müzesi yapımı çalışmalarının başladığı söylenmektedir.