19 Nisan 2024
Medreseler

YIKIK MEDRESE ( SELÇUKLU MEDRESESİ ) – ANTALYA

Yivli Minare Külliyesinde yer alan medrese girişin sağında bulunur. Kesin tarihi belli olmayan Selçuklu eseri 13. yy.la tarihlenmektedir. Adı bilinmemektedir. Dört eyvanlı medreseler planına dahil olan medrese dikdörtgen planlı taş duvarlıdır. Kuzeyi arazi şekli nedeniyle bir tepeye yaslanmıştır. Güneyde bulunan portal, sivri kemerli ve beden duvarlarından çıkıntı yapmaktadır. Portalin iki yanında mukarnas süslemeli iki mihrabiye bulunmaktadır. Sivri kemerli portal nişinin içinde mukarnas dizileri ve basık kemerli kapı bulunmaktadır. Kapı kemeri üzerinde oldukça silik durumda medresenin dört satırlık inşa kitabesi yer alır.

Ana giriş kapısından sonra yer alan eyvanın yanındaki dikdörtgen odaların sadece temel duvarları ayaktadır. İç avlu dikdörtgen olup; etrafı revaklı sütunlar ile çevrili olduğu, izlerden anlaşılmaktadır. Giriş eyvanının karşısında ana eyvan vardır. Ana eyvanın yanındaki hücrelerden biri enine dikdörtgen iken diğeri boyuna dikdörtgendir. Böylece sağ köşede eyvan ile köşe hücresi arasına tonoz örtülü küçük bir oda daha ilave edilmiştir.

Yan cephelerde de eyvan ve köşe hücrelerinin varlığı şüphesizdir. Ancak yakın zamana kadar harabe olan eser günümüzde onarılmıştır. Çarşı olarak düzenlenmiş ve turizmin hizmetine sunulmuştur.

Kaleiçi’nde ve Yivli Minare’nin karşısındadır; kuzey-doğu güney-batı yönünde uzanan dikdörtgen bir oturum alanı üzerine inşa edilmiştir. Onarım öncesi belirlemelere göre, açık avlulu, revaklı ve dört eyvanlı olduğu anlaşılan yapı, ağır bir onarımdan geçirilmiş ve birçok özgün ayrıntısı ortadan kalkmıştır; hâlihazırda üzeri kapatılmış bir çarşı olarak kullanılmaktadır.

Güney-batı cephesinde yer alan taçkapısı, cephe yüzeyinden dışa taşan dikdörtgen prizmal bir kütle halinde düzenlenmiştir. Taçkapı nişi, yanlarda, çift katlı akantus yapraklı başlıklara sahip silindirik sütuncelere oturan sivri bir kemerle kuşatılmıştır; dokuz sıra mukarnaslı bir kavsaraya sahiptir. Kavsaranın alt sırasında dört satırlık Arapça yazılı bir kitâbe bulunmaktaysa da, hayli tahrip olmuştur. Taçkapı nişinin yan kanatlarında, karşılıklı yerleştirilmiş yarım sekizgen planlı birer mihrabiye bulunmaktadır.

Kitâbesi tahrip olmuş yapının, inşa tarihi, şehrin Selçuklu Sultanı I. Gıyâseddîn Keyhüsrev tarafından ilk fethi yıllarına kadar inen ve muhtemelen I. İzzeddîn Keykâvus ve I. Alâeddîn Keykubad zamanında asıl karakterini kazanmış; Hattâ 13. yüzyılın ikinci yarısında da kullanıldığı bilinen bir Selçuklu Sarayı olduğu düşünülmüştür.