19 Nisan 2024
Camiler

MURADİYE (II. MURAT) CAMİİ – BURSA

Muradiye semtinde bulunan cami, Sultan II. Murat tarafından 1424-1426 yılları arasında yaptırtılmıştır. Beş bölümlü son cemaat yerinin kemer araları çeşitli geometrik tuğla ve çinilerle bezenmiştir. Caminin girişi kemerli olup, tavanı geometrik motifle süslü çini ile kaplanmıştır. Kapı kanatları ahşap işçiliğin en güzel örneklerinden biridir. Yapıda çeşitli geometrik tuğla süslemeler de yer alır. Rokoko tarzındaki mihrap, 18. yüzyılda yapılmıştır. Bu cami Bursa’da Osmanlı padişahları adına yapılan son camidir. (Kaynak: Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü arşivinden)

Muradiye semtinde, Sultan II. Murat tarafından h.828 (1425) yılında yapımına başlanılan cami h.830 (1426) yılında tamamlanmıştır. Kapı kemeri üzerinde mermer sülüs harflerle Arapça yazılmış üç satırlık kitabe bulunmaktadır. Bu satırlar şöyledir;

1-Emere bi binaî hâzihi’l-imaretiş-şerifeti’l-mübareketi Sultanül Arabî vel Acemî Zıllullahi

2-Fî’l-âlem es-sultan ibnis-sultan es-sultan Murad ibni Mehmed bin Bâyezid Han

3-Halledallâhü mülkehû fî şehri recebe sene semainin ve işrîne ve semane mie ve vakaa’l-

itmam fî şehri muharremi’l-yaremi sene selâsin ve semane mie.

Kanatlı camiler grubundan olan Muradiye Cami planı, Orhan Cami planına benzemektedir. Ard arda iki büyük kubbeli, geniş eyvanlı kanatlı bir camidir.

Son cemaat yeri, dört yığma mermer ayak ve iki granit orta sütun ile birbirlerine sivri kemerlerle bağlanmıştır. Sivri kemerler üç sıra tuğla, bir sıra kesme taş ile örülmüştür. Kemer yanları ve saçak silmesi altı sıra tuğla ve taş malzemelidir. Doğu batı yan bölmeler çapraz tonoz, diğerleri dıştan sekizgen kasnaklı kubbelerle örtülüdür. Büyük yapının sağ ve solundaki pencereler kapıya dönüştürülmüştür.

Asıl ibadet alanına giriş kapısı Bursa kemerli, ayaklar niş ve yedi sıra mukarnaslı yan hücrelere sahiptir. Kemer alınlığında, lacivert, firuze, beyaz ve sarı renkte yapılan, bitkisel motiflerle süslü bezeme bulunmaktadır. Kapı kanatları, ahşap işçiliğinin en güzel örneklerinden biridir. Kapı giriş eyvanının tavanı, geometrik motiflerle süslü çini ile kaplanmıştır. Kapı önündeki yıldız ve geometrik motifli ahşap tavan eski müezzin mahfilinden alınarak buraya yerleştirilmiştir. Kapının yatay ve dikey söveleri mermerle kaplıdır.

Asıl ibadet alanı art arda iki büyük kubbe ve yanlarda daha küçük kubbelerle örtülü geniş bir eyvandan ibarettir.

Giriş kubbesi dışarıdan sekizgen kasnaklı, içeride geçişler prizmatik üçgenlerden oluşan bir kuşakla sağlanmıştır. Kubbe köşelikleri; silindirik kıvrımlar, yaprak sıraları, boğumlu püsküllerden oluşan yedi sıralı halkalardan meydana getirilmiştir.

Doğu-batı yan kanatların kubbe köşelikleri daha zarif ve zengin, sıraları birbirinden farklı olan mukarnaslarla süslüdür. Kasnaktaki prizmatik üçgenlerden oluşan kuşak da, kubbe köşelikleri kadar zarif ve güzeldir.

Büyük eyvan kemeri altıgen firuze, etrafında lacivert altışar kare ve beyaz üçgen çinilerden yapılmıştır.

Asma kata batı eyvanındaki bir kapıdan çıkılmaktadır. Bu kattan minareye geçen bir yol bulunmaktadır.

Mihrap, XVIII. Yüzyıl başlarında meydana gelen bir yangın sonucu, Rokoko üslubunda yeniden yapılmıştır. Sağ ve Solu altıgen biçimli lacivert, firuze renkli çinilerle bezenmiştir. Asıl minberi yanmış, yerine 1897 yılında yapılan bir minber konulmuştur.

Pencere alınlıkları Rumî süslemeli çinilerle kaplı olup, sivri kemerlidir. Doğu-batı kanatların birer penceresi XX. Yüzyıl başlarında yapılan onarım sırasında kapı haline dönüştürülmüştür. Topuzlu demir parmaklıkları, orijinal olan pencere alınlıkları genişletilerek yükseltilmiştir.

Yapının beden duvarları üç sıra tuğla, bir sıra moloz taş ve dikey tek tuğla dizileriyle örülmüştür. Kubbe kasnakları dıştan sadece tuğla ile inşa edilmiştir.

XIX. Yüzyılda yıkılan batı yönündeki minare, Nisan 1904 yılında yeniden yapılmıştır. Doğu minaresinin girişi dışarıdan, batı yönündekinin girişi asma kattan geçen bir yol ile sağlanmış, her ikisi de beden duvarları üzerine inşa edilmiştir.