29 Mart 2024
Şehirler ve İlçeleri

ESKİŞEHİR VE ODUNPAZARI EVLERİ

  Eskişehir, Türkiye’nin bir ili ve en kalabalık yirmi beşinci şehridir. 1993 yılında çıkarılan kanunla Büyükşehir Belediyesi olmuştur. Nüfusu 2020 yılı TÜİK istatistiklerine göre 888.828’dir. Ortasından Porsuk Çayı geçen şehir, içerisinde Osmangazi Üniversitesi, Eskişehir Teknik Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesinin bulunması nedeniyle bir öğrenci kenti görünümündedir.

   Met helvası, nuga helvası, haşhaşlı çörek, kalabak suyu, çibörek ve lületaşı ile meşhurdur. Ayrıca balaban kebabı da Eskişehir mutfağında önemli bir yer almaktadır. İşlenebilir lületaşı, Türkiye’de yalnızca Eskişehir’de çıkarıldığı için Eskişehir taşı olarak bilinir. Türkiye’de Eskişehir ve Sivrihisar dolaylarında yetişen bir çoban köpeği olan akbaş da şehre ait önemli değerlerdendir. Sanat kurumları ve tesisleri ile kültür ve sanatta gelişmiş bir şehirdir. Anadolu Üniversitesi ve büyükşehir belediyesi bünyesinde iki adet senfoni orkestrası bulunmaktadır. Ayrıca her yıl düzenlenen Uluslararası Eskişehir Festivali ile şehirde müzik, tiyatro, resim ve sinema dallarında sergiler ve gösteriler yapılmaktadır.

Eskişehir günümüze kadar değişik uygarlıklar altında varlığını sürdürmüştür. Üzerinde kurulan medeniyetlerden bazıları Frigya, Bizans, Anadolu Selçukluları ve Osmanlı İmparatorluğu’dur.

   Türk Silahlı Kuvvetleri Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı Muharip Hava Kuvveti, Hava Füze Savunma Komutanlığı, 1. Hava İkmal ve Bakım Merkez Komutanlığı ve 1. Ana Jet Üs Komutanlığı’da Eskişehir’de bulunmaktadır. Ayrıca hem askerî hem de sivil havaalanı Hasan Polatkan Havalimanı bulunmaktadır.

  ODUNPAZARI EVLERİ, Eskişehir’in ilk yerleşim yerini oluşturan Odunpazarı semtindeki Osmanlı Dönemi’nden kalma tarihi evlerdir. Safranbolu, Beypazarı, Göynük gibi yerlerdeki mimari özellik ve motifleri taşırlar. UNESCO dünya mirası listesindedir.

Eskişehir’in Odunpazarı semti kentin güney kesimindeki tepelerin üzerine kurulmuştur. Bademlik denilen bölgeye uzanır. Bir rivayete göre Eskişehir’e yerleşmeyi düşünen ilk halk Odunpazarı ve şimdiki Porsuk Çayı’nın olduğu bölgeye birer koyun ciğeri asarlar. Hangisi çok dayanırsa orayı yerleşim bölgesi seçeceklerdir. Odunpazarı’na asılan ciğer daha geç bozulur ve ilk yerleşim burada oluşur.

     Osmanlı örneklerini koruyan kent, kıvrımlı yolları, çıkmaz sokakları, ahşap süslemeli bitişik düzenli, cumbalı evleri ile örf, adet ve geleneklerini koruyarak bir bütün olarak günümüze kadar gelmiştir. Odunpazarı konutları genelde iki tip olarak yapılanmıştır. İlk tip konutların girişleri sokaktan, bahçeleri arkadadır. İkinci tip konutlar ise bahçeler önde, konutlar bahçe içinde olacak şekilde; 1, 2, veya 3 katlı olarak yapılmışlardır. Konutlar genelde bir sofa ve etrafındaki odalardan oluşmaktadır. Çok katlı konutlarda zemin kat, mutfak, depo gibi servis hizmetlerine ayrılmış olup, yaşam üst katta sürmektedir. Konutların ön cephelerindeki iki tarafa pencereli köşe odası, daha büyük ve önemlidir.

YENİ NESİL ODUNPAZARI EVLERİ

    Aslına uygun mimaride yapılmış Odunpazarı Evleri, Eskişehir

Odunpazarı Meydanı’na bakan ve yoldan görünür bir bölgede Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından bir kültür merkezi projesi kapsamında evler aslına uygun mimari ile betonarme karkas tarzda inşa edilmiş ve bu kapsamda ilk olarak 1 Aralık 2007 tarihinde Eskişehir Çağdaş Cam Sanatları Müzesi faaliyete geçmiştir.

Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi