19 Nisan 2024
Özel Mekanlar

ERZURUM EVİ – ERZURUM

Doğal olarak Erzurum’da bulunan evlerdir ancak Safranbolu evleri gibi değişik bir mimari anlayışı bulunur.
açık avlulu, kilerli, sofalı, ahırlı tipik Anadolu evlerinden en büyük farkı avlunun kapalı olması ve yaşama alanının bu avlu olması.
Erzurum haliyle çok soğuk bir kent olduğundan ve yılın büyük bir bölümü kar altında kaldığından Erzurumluların bulduğu ve zaman içerisinde gelişen çözümlerle ulaşılmış bir mimari anlayış. “madem dışarı çıkamıyoruz, evleri birleştirelim” diyerek buldukları çözümlerle gelişmiş. yani İstanbul’daki kapalı çarşının minyatürü şeklinde ilginç yapılar.

MÜCELDİLİ EVİ

  1901 tarihinde inşa edilmiş, iki katlı plana sahip olan evin birinci katı, iki ailenin oturabileceği şekilde geniş tutulmuştur. İkinci katta bulunan odalar ise büyük boyutlu, yüksek tavanlıdır. Bu katta pencere sayısının arttığı görülmektedir. Yakın tarihte restore edilerek Kültür Evi olarak kullanılan ev, Erzurum evlerinin çok programlı mekân ve cephe unsurlarının değiştiği örneklerden birisidir. İki katlı olarak yapılmış olan evin, giriş cephesinde zeminden ikinci kata kadar düzgün kesme taş, ikinci katta ise moloz taş kullanılmıştır. Bu katın köşelerinde düzgün kesme taş kullanılarak köşelere önem verilmiştir. Evin birinci kat cephesi üç bölüm halinde düzenlenmiştir. Ortada giriş kısmı ve her iki yanda ise üçer pencere bulunmaktadır. Giriş kısmına her iki yönden basamaklarla çıkılır. Giriş, iç içe silmelerle oluşturulan yuvarlak kemer formlu düz lentolu olarak şekillenmiştir. Lentonun üst kısmında avluyu aydınlatmak için kullanılan yuvarlak kemerli aydınlatma penceresi yer alır. Ahşap kapı kanatlarına sahip olan, dikdörtgen formlu kapının üzerinde iri çivi başlarıyla süsleme unsuru yapılarak kapıya estetik bir görünüm kazandırılmıştır. Evin kapısı kanatları üstünde karşılıklı iki tokmağa yer verilmiştir. Evi ziyarete gelen kimselerin cinsiyetine uygun şekilde yapılmış olan bu tokmaklara kapı kanatlarının her ikisinde de yer almaktadır. Bunlar insan eli şeklinde yapılmış, bilek kısmından itibaren üst kısım kıvrımlı kumaş parçası şeklindedir. Girişin her iki yanında üst üste silmelerle oluşturulmuş birer sütunce bulunmaktadır. Sütuncelerle sonlanan girişin her iki tarafında damla şeklinde, üzerinde evin 1901 tarihinde yapıldığını belirten küçük kitabelere yer verilmiştir. Üç bölümden oluşan birinci katın girişten sonraki diğer iki bölümünde dikdörtgen üçer pencere bulunmaktadır. Bu pencereler hafif çökertme yüzey içerisinde yer almaktadır. Basık kemerli üst iki yan pervaz dışa çıkıntı yapan taşlardan oluşmaktadır. Evin, birinci ve ikinci katını birbirinden bir silme ayırmaktadır. Bu katın köşelerinde ve yapının en üst kısmında kesme taş, diğer duvar yüzeylerinde ise moloz taş kullanılmıştır. Duvar yüzeyindeki ahşap hatıllarla cephede hareketlik sağlanmıştır. İkinci kat, birinci kat gibi üç bölümlü olarak düzenlenmiştir. Ortada girişin üzerinde, dışa çıkıntı yapan, etrafı demir şebekeli bir balkon vardır. Balkonun iki yanında dikdörtgen çerçeveli üçer pencereye yer verilmiştir.