19 Nisan 2024
Ören Yerleri

LASKARİS SARAYI (KIZ KULESİ ) – KEMALPAŞA / İZMİR

Tarihte Nif ismiyle alınan ve önemli bir tarihi dokusu olan Kemalpaşa ilçesinde Bizans döneminde 2. Tehedodoros Laskaris tarafından yaptırılan ve o zamanlar Laskaris Sarayı olarak anılan Kemalpaşa kız kulesi bulunmaktadır.

Kulenin tarihi önemi Bizans döneminde dilden dile dolaşan bir efsaneye dayanır. Anlatılan efsaneye göre İyonya prensesi ile Sart kralı evlenecektir ve prenses krala gelin giderken o zamanlar Nif adıyla anılan bugünkü Kemalpaşa ilçesinde kralın öldüğü haberini alır ve bu üzüntülü haber sonrasında prenses buraya bir saray yapılmasını emreder ve hayatının geri kalan bölümünün tamamını burada geçirir. Bina beyaz ve kırmızı tuğlalardan yapılmış üç katlı tarihi bir yapıdır.

   Kemalpaşa ilçesinin girişinden net olarak görülebilen Kemalpaşa Kız Kulesi, zamanla Kemalpaşa ilçesinin sembolü haline gelmiştir.

   İzmir’in Kemalpaşa (Nif ) ilçesinde, İstanbul’un 1204’deki işgali sonrasındaki İznik Bizans Devleti zamanında (1222–1261) Laskaris hanedanlığının yazlık ikametgâhı olarak kullanılmış çok katlı bir yapı, C. Texier’in saray olarak takdiminin ardından E. Freshfield, S. Eyice ve T. K. Kirova tarafından ayrıntıyla tanıtılmıştır. Sonraki çalışmalarda da bu dönem mimarisinin önemli yapılarından biri olarak üzerinde durulmuştur. S. Eyice’nin yayınından sonra Laskarisler Sarayı olarak anılmaya başlamıştır ki önceleri halk bu yapıya Kız Kulesi demekteydi Bizans’ın bir saray ya da yazlık konut olarak günümüze dek varlığını korumuş çok ender yapılardan biridir. Kesin inşa tarihi bilinmez ancak Laskaris İmparatoru Ioannes Vatatzes (1222–1254), bir sinod belgesinde “evi” şeklinde anılan bu yapının bahçesinde ölmüş; VIII. Mikhael Palaiologos (1261–1282), Konstantinopolis’e dönmeden önce eş imparator olarak burada taç giymiştir. Bu son imparator yaklaşan Türk tehlikesine karşı umut olarak gördüğü Cenevizlilerle, Bizans limanlarında ticaret olanağı tanınan Nympahaion antlaşmasını burada imzalamıştır. Burası, sınırlı sayıdaki kaynakların bilgi verdiği üzere, sürgündeki bu Bizans hanedanının pek çok özel olaylarının yaşandığı bir yerdir.

MİMARİ

    Sarayın planı İstanbul’daki tekfur sarayına benzemektedir. Yapı 11,50 × 25,50 m boyutlarında kuzey güney yönünde uzunlamasına dikdörtgen planlıdır. Zemin katı dış yüzeyleri hafifçe yuvarlatılmış büyük kesme taşlardan meydana gelmiştir. Zemin katta içeride dördü doğu duvarında diğer dördü batı duvarında olmak üzere sekiz adet paye vardır. Buradaki pencerelerin dar ve ince uzun oluşu ise korunmak amaçlıdır. Zemin katı, diğer üç katın molozları ile doldurulmuştur. Birinci ve ikinci katın cepheleri ayakta kalmış üst kat ve çatıdan ise hiçbir iz kalmamıştır. Duvarda görülen ahşap kirişler, bu katların tabanlarının ahşap olduğunu gösterir. Zemin katın doğu cephesinde büyük kesme taşlardan masif bir görünüşe sahip 2,50 m genişliğinde tam ortada giriş kapısı vardır. Zemin kat dikdörtgen bloklar hâlindeki yontma taştan, devşirme malzemeden inşa edilmiştir. Bu taş bloklar arasında harç kullanılmamıştır. Üst katlar ise dört sıra tuğla, bir sıra taş dizisinin üst üste konulması ile meydana gelmiştir.