23 Nisan 2024
Çeşmeler

MERMERLİ ÇEŞME (ÇARŞI ÇEŞMESİ) – URLA / İZMİR

Bu değerli tarihe sahip olan eser 1923 yıllarında, Cumhuriyetimizin kuruluş tarihinde, duyarlı kişileri olan Urla Belediyesi Heyeti tarafından İstiklal Abidesi haline getirilmiş ve Mermer Çeşme adını almıştır. Bu günde ayakta duran bu tarihi eser, Urla İlçe merkezinde, Mustafa Kemal Caddesi’ndedir halk arasında Mermer Çeşme ismiyle tanınmaktadır. Düzgün şekillendirilmiş, mermer bloklardan inşa edilmiştir bu kaide üzerinde dikdörtgen şekilli mermer bloklarla ikinci bir kaide inşa edilmiştir. Bu ikinci kaidenin üzerinde ise yine dikdörtgen şekilli bir mermer blok uzatılarak adeta bir Dikilitaş ile çeşme yapısı taçlandırılmıştır.

Günümüzde bu blok üzerinde sonradan bir bayrak direği dikilerek bir Türk bayrağı çekilmiştir. Üst kısımda yer alan dikilitaş ise eserin Kurtuluş Savaşı anısına dikilmiş bölümüdür.

Dört cepheli şekilde tasarlanmış çeşmenin her cephesi üzerinde birer musluk vardır. Bu muslukların önünde birer mermer kurna yer almaktadır.

Mermer Çeşme’nin özelliklerinden en önemlisi de bu çeşmenin dört bir cephesinde yazılanlardır. O zamanın yazı karakteri ile yazılmış, dikdörtgen şekilli yazı levhaları ile çeşmenin dört yanı donatılmıştır. Yazılmış olan bu kitabelerde ayrı ayrı yazı hitabeleri vardır ve bu hitabeler günümüz Türkçesi ile yazılışı şu şekildedir:

Sol kanat (Doğu Cephesi): Ayrıldık üzüldük, birleştik kurtulduk.

Arka cephe (Güney Cephesi): Bu makamı Hacı Ahmet Ağa etti ihya. (Bu yeri Hacı Ahmet Ağa canlandırdı.)

Sağ kanat (Batı Cephesi): Bağımsızlık kayıtsız şartsız Milletindir. Anayasa madde 1

Ön cephe (Kuzey cephesi): Ahmet Ağa Çeşmesi’ni İstiklal Abidesine Müced dedi tebdil eden 1339 senesi Urla Belediyesi Heyeti. (Yenilenmesine çalışan 1339 yılı Urla Belediyesi meclisidir.)

Usta Nazmi Murat tarafından yapılan bu tarihi eser olan Dikilitaş, oraya yaşasın Türkiye nidaları ile dikilmiştir.

Çeşmenin güney cephesinde yer alan kitabeden anlaşıldığı kadarı ile Eser, Hacı Ahmet Ağa tarafından Hicri 1055, Miladi 1645–46 yılında Tamir ettirilmiş bir çeşmedir. Ancak, tarihi kaynaklardan bildiğimiz kadarıyla Urla 1330 yıllarında Aydınoğulları’nın eline geçmiş ve bu tarihten itibaren de bölgede Türk yerleşiminin merkezi olmuştur. Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen unutulmayan bu tarihi eser, 1645-46’den sonra muhtemelen 1920’li yılların başına kadar kullanımına devam edilmiş ve olasılıkla yine eskidiği için zamanın Urla Belediye Heyeti hem eseri yenilemiş olmak hem de Kurtuluş Savaşı’nda ilk örgütlü mücadeleyi başlatan yiğit Urlalıların anısını yaşatmak için eseri yeniden tamir ettirmiş ve kurtuluş abidesine dönüştürmüşlerdir.

MERMERLİ ÇEŞME (ÇARŞI ÇEŞMESİ)

Eser, Urla İlçe merkezi’nde Mustafa Kemal Caddesi’ndedir. Halk arasında Mermer Çeşme ya da Çarşı Çeşmesi isimleriyle de tanınmaktadır. Düzgün şekillendirilmiş mermer bloklardan inşa edilmiştir. Dikdörtgen şekilli yerden yaklaşık on beş yirmi santim yukarıda bir temel üzerindeki eserin; aşağıdan yukarıya doğru piramidal bir kaidesi vardır. Bu kaide üzerinde dikdörtgen şekilli mermer bloklarla ikinci bir kaide inşa edilmiştir. Bu ikinci kaidenin üzerinde ise yine dikdörtgen şekilli bir mermer blok uzatılarak adeta bir dikili taş ile çeşme yapısı taçlandırılmıştır. Günümüzde bu blok üzerinde sonradan bir bayrak direği dikilerek bir Türk bayrağı çekilmiştir.

Konik piramidal kaide ile dikili taş arasında kalan bölüm eserin çeşme işlevli bölümüdür. Üst kısımda yer alan dikili taş ise eserin Kurtuluş savaşı anısına dikilmiş bölümüdür. Dört cepheli şekilde tasarlanmış çeşmenin her cephesi üzerinde birer musluk vardır. Bu muslukların önünde birer mermer kurna yer almaktadır. Muslukların ayna taşları yine yekpare mermer bloklardan işlenmiş ve üst kesimleri yuvarlak kemerli bir formda şekillendirilmiştir. Bu ayna taşlarının her iki yanına da birer dikdörtgen şekilli mermer blok konulmuştur.

SÜSLEMELER

Eser genel yapısı itibariyle çok süslü bir tarzdan uzak; ancak detaylarda yer alan süslemeleri ile mütevazi denilebilecek süslemelere sahiptir. Çeşme üzerindeki süslemelerin en göz alıcısı musluk aynalıkları üzerinde yer alanlarıdır. Bu bölümdeki ana süsleme unsuru ise, yüksek kabartma tekniği ile yapılmış ve birbiri içerisine geçmiş palmet ve rumi şekillerinden oluşan süslemedir. Bunun dışında zayıf süsleme teması içerisinde konik piramidal kaide ile dikili taş şeklindeki mermer blok arasında yer alan ikinci kaide üzerindeki yarım daire şekilli iki sıra silme sayılabilir. Eser bu sadelik temasına uygun bir şekilde dört bir cephesinde sülüs bir yazı karakteri ile yazılmış dikdörtgen şekilli yazı levhaları donatılmıştır.

KİTABELER

Eserin dört cephesinde yer alan kitabelerin transkripsiyonu ve günümüz Türkçesi ile yazılışı şu şekildedir:

Sol kanat (Doğu Cephesi)

1)- Ayrıldık üzüldük,

2)- birleştik kurtulduk

12 Eylül 1328     (12 Eylül 1922)

Arka cephe (Güney Cephesi)

1)-Bu makamı Hacı Ahmet Ağa etti ihya;

A)-Bu yeri Hacı Ahmet Ağa canlandırdı.

2)-Umarım bu abları verir bil’hayr-ı cezir.

B)-Umarım bu suları hayırlı bir şekilde verir.

3)-Bir elif zammıyla Baki didi tarihin anın

C)-Bir elif harfi artışı ile onun tarihini söyledi:

4)-Çeşme-i ab-ı hayat kar-ı cuy’i selsebil.

D)-Ebedi hayata neden olan leziz akarsudur.

5)- sene 1055

E)- Yıl 1645-46

Sağ kanat (Batı Cephesi)

DİKİLİTAŞ

1)- Hakimiyet bila- kayd u şart Milletindir.

A)-Bağımsızlık kayıtsız şartsız Milletindir.

2)-Teşkilat-ı Esasiye Madde 1

B)-Anayasa madde 1

Ön cephe (Kuzey cephesi)

1)-Ahmed Ağa Çeşmesi’ni İstiklal Abidesine

2)- Müceddedi tebdil eden 1339 senesi Urla Belediyesi Heyeti

A)-Yenilenmesine çalışan 1339 yılı Urla Belediyesi meclisidir.

amela Nazmi ve Murad

B)-Usta Nazmi ve Murat

1)-Yaşasın Türkiye

TARİHLENDİRME.

 Çeşmenin güney cephesi üzerinde yer alan kitabeden anlaşıldığı kadarı ile; eser, Hacı Ahmet Ağa tarafından Hicri 1055, Miladi 1645–46 yılında tamir ettirilmiş bir çeşmedir. Bu tarihten önce burada ne şekilde ve kim tarafından inşa ettirilmiş bir çeşme var olduğunu bu günkü bilgilerimiz doğrultusunda öğrenemedik. Ancak, tarihi kaynaklardan bildiğimiz kadarıyla Urla 1330 yıllarında Aydınoğullarının eline geçmiş ve bu tarihten itibaren de bölgede Türk yerleşiminin merkezi olmuştur. Ortaçağ Türk yerleşmelerinin genel çerçevesi doğrultusunda bu dönemdeki yerleşimin bir Ulu Cami(Fatih İbrahim Bey Camisi) etrafında şekillenmiş olduğunu belirtmek yanlış olmayacaktır. İlerleyen zamanla birlikte Urla ‘da Hacı Turan Kapan(15,yy ilk yarısı) ve Çarşı(Hoca Ali)Camileri(15 yy ilk yarısı) gibi eserler inşa edilmiş ve yerleşim giderek büyümüştür. Yine tarihi kaynaklar 16 yy da Urla’da iki binin üzerinde vergi mükellefinin ve iki yüz civarında da dükkanın bulunduğunu belirtmektedir. Söz konusu eser de bu iki yüz civarındaki dükkanın bulunduğu çarşının içerisinde yer almaktadır. Muhtemeldir ki 15 ya da 16 ncı yüzyılda inşa edilmiş bir çeşmenin 1640 lı yıllarda harap duruma düşmesi Hacı Ahmet Ağa’yı harekete geçirmiş ve bu eski çeşmeyi yeniden tamir ettirerek Urla halkının hizmetine sunmuştur.

Eser 1645-46’den sonra muhtemelen 1920’li yılların başına kadar kullanımına devam edilmiş ve olasılıkla yine eskidiği için zamanın Urla Belediye heyeti hem eseri yenilemiş olmak Hem de Kurtuluş Savaşı’nda ilk örgütlü mücadeleyi başlatan yiğit Urlalıların anısını yaşatmak için eseri tamir ettirmiş ve kurtuluş abidesine dönüştürmüştür.

Kaynak: Urla Belediyesi